Tasarımcı ve tasarımcı adayları için en önemli süreç kendi tasarım dillerini keşfedip bunu
efektif şekilde sunabilmektir. Yalnızca illüstrasyon ve portfolyo alanında değil, her tasarım
çıktısını ve ilham kaynağını kendi dilinde gerek markaya gerek kullanıcıya uygun şekilde
yorumlamak, her tasarımcının geliştirmesi gereken bir yetenek sayılır. Şimdiye kadar
bildiğimiz ve uyguladığımız yöntemler gerçekten bizim tasarlama yöntemimiz mi? Bu
yöntemler tasarımlarımızı bizim ifade şeklimize uygun şekilde sunmaya katkı sağlıyor mu?
Bu kısa eğitim, kalıplaşmış tasarım sınırları yerine kendi tasarlama yöntemimizi, bireysel
ilham kaynaklarımızı ve sürdürülebilir bir tasarım dilimizin oluşmasını ve derinleştirilmesini
amaçlıyor ayrıca kısa çözümler yerine araştırma, egzersiz ve farkına varmak üzerinde ilerler.

Moda tasarımı, tekstil tasarımı, kostüm tasarımı, aksesuar tasarım, ürün tasarımı vb. Alanlarda
çalışmakta olan tüm tasarımcı/tasarımcı adayları için uygundur.
Hem öğrenciler hem de profesyoneller için önerilir.

12 Saat / 2 Hafta
Salı 19.30 - 22.30
Perşembe 19.30 - 22.30

1- Kişisel Arşiv ve Kişisel İlham Kaynakları ve İfadelerini Farketmek
Bir ürünün hikaye ile tasarlayabilmek için önce kendi tasarım hikayemizin farkına varmamız
gerekir. Yalnızca diğer tasarımcılardan, sanatçılardan, markalardan topladığımız örnekler bize
yeterli arşivi sunamaz. Tasarım dilimizin bireyselleşebilmemiz için şimdiye kadar yaptığımız
işlerde sürekli olarak devam eden çizgileri keşfetmeli ve uygun şekilde bir araya getirmeliyiz. Hiç
farkına varmadığımız ama her işimizde (yalnızca tasarım değil, en ufak çizime kadar) bizi takip
eden bazı noktalar aslında bizim kendi tasarım dilimizin mayasını oluşturur. İlk oturumumuzda
bireysel tasarım ilhamlarımızı ve ifade ediş biçimlerimizi araştırıyoruz.
2- Nasıl Tasarlıyoruz? Kendi Tasarım Yöntemimizin Farkına Varmak
Belli bir çerçevede eğitim alır ve tasarım biçimimizi o yönde sürdürürüz. Ancak görsel anlamda
daha kuvvetli olduğumuz, bize fikir üretmekte çok daha fazla ifade olanağı sunabilecek kendi
tasarım yöntemimizin keşfedilmesi çok daha önemlidir. Tasarımlarımız için aslında güvenli
bölgedir ve kendimizi doğru ifade edebilmemizi sağlar. Hepimiz eskiz yaparız ancak hepimiz
eskizle düşünmeyiz, hepimiz kolaj yaparız ancak hepimiz kolaj ile düşünüp tasarım yapmayız.
Beynimizi harekete geçiren, fikirleri birbirine yediren tasarım yöntemimiz aslında nedir? İkinci
oturumda bu sorunun cevabını arıyor ve çeşitli egzersizler yapıyoruz.
3- Görsel İfade Etme Biçimimizi Keşfetmek
Profesyonel hayatta veya öğrencilik hayatında uyguladığımız görsel ifade biçimimiz değil, kendi
bireysel görsel ifade biçimimiz tasarımımızı farklı kılacak olgudur. Tasarımlarımızı doğru ifade
edebilmek için ‘’karakterize edilmiş’’ bir ifade yöntemine ihtiyaç duyarız. Bir çizginin, bir kolajın
karakterize edilmesi… Aslında hepimizde mevcuttur, ancak hem konseptin dili, hem ürün hem
de çevre çerçevesinde özerkçe ifade edilmesi biraz zor olabilir. Üçüncü oturumumuzda kendi
görsel ifade etme biçimimizi ve bunu doğru çerçevede sunabilmeyi araştırıyoruz.
4- Bireysel Tasarım Dilinin Oluşturulması ve Uyumlu hale Getirilmesi
Önceki oturumlarda tasarım dilimizin oluşturulması için gereken alanları irdeledik. Son
oturumumuzda ise hepsini bir araya getirerek kendi tasarım dilimizi ve ifade etme biçimimizi
uygulamaya başlıyoruz…

Tasarımcıların geniş perspektifte tasarım arşivine sahip olmasının öneminin anlaşılması ve bu
arşiv oluşturulması, bireyselleştirilmesi
- Tasarımcıların sürekli olarak dönüp ilham aldığı noktaların toplanması, çeşitlendirilmesi ve
derinleştirmesi
- Tasarım dilinin sadece eskiz olarak değil, görsel olarak her noktada işlenmesinin öneminin
kavranması
- Görselleştirmede bireysel dilin farkına varılması ve ifade edilmesi
- Tasarımcı, marka ve tasarım arasındaki ‘’tasarım’’ köprüsünün her paydaşı içine alacak şekilde
ve farklılaştırma ile ifadesinin öneminin kavranması
- Marka ve Tasarımcı arasındaki görsel ve tasarımsal dengenin kurulması